Avrupa Fatihi Galatasaray
Bugün hiç tartışmasız Avrupa kupalarındaki en başarılı takımımız olan Galatasaray, bu alandaki pek çok "ilk"e imzasını atma onurunu taşımaktadır,
Türkiye'li Avrupa Şampiyon Kulüpler kupasında ilk temsil eden ekip Galatasaray'dır.
1956 yılında Romanya'nın Dinamo Bükreş ekibiyle eşleşen Cim Bom, deplasmandaki ilk maçta 3-1 yenilmiş, İstanbul'da 2-1 kazanmasına karşın ilk turla elenmiştir. İlk maçta Galatasaray'ın golünü Metin Oktay atmış, ikinci maçta da yine Metin Oktay'la Kadri Aytaç gollerin sahibi olmuştur.
1962'de yine aynı takım ile eşleşen Galatasaray, ilk maçta rakibi ile 1-1 berabere kalmış, rövanşta 3-0 yenerek tur atlamıştır. İlk maçtaki gol Metin'indir. İkinci karşılaşmada goller Metin, Tarık ve Uğur'dan gelmiştir.
İkinci turda Polonya'nın Bytom takımıyla eşlenen Cim Bom ilk maçı Metin'in 3 ve Suat'ın golleriyle 4-1 kazanmış, 1-0 yenildiği ikinci karşılaşma sonrasında 3. tura yükselmiştir.
Burada ünlü Milan ile eşleşen Cim Bom, İstanbul'da 3-1, deplasmanda 5-0'lık yenilgilerle kupaya veda etmiştir. Milan'a tek golü Uğur atmıştır.
Ertesi yıl yine şampiyon kulüplerde oynayan Cim Bom, ilk kulüplerde oynayan Cim Bom, ilk turda Macarların ünlü şampiyonu Ferençvaroş'u İstanbul'da 4-0 gibi farklı bir sonuçla yenip deplasmanda 2-0 yenilerek tur atladı. İstanbul'daki maçta golleri Metin 2, Bahri ve Tarık attı.
İkinci turda Zürich ile eşleşen Galatasaray, ilk maçta 2-0 yenildi. İstanbul'da Metin'in 2 golüyle rakibini 2-0 yendi. Roma'daki 3. maç 2-2 bitince kurada elendi. Bu maçta golleri Metin ve Uğur attı.
1969'da şampiyon kulüplerde İrlanda'nın Waterford takımını İstanbul'da Gökmen'in golleriyle 2-0, deplasmanda da Uğur, Gökmen ve Ayhan'ın golleriyle 3-2 yenerek tur atlayan Galatasaray, 2. turda Sspartak Tırnava'yı 1-0 yenip, 1-0 yenilerek kurra sonucu eledi. Tek golü Ergün attı.
3.turda Legia ile eşleşen Cim Bom, İstanbul'da 1-1 beraberlik ve deplasmanda 2-0'lık yenilgi ile elendi. Tek gol Ayhan'dan geldi.
Kupa Galipleri'nde ilk kez 1964'te oynayan Cim Bom, D.Almanya'nın Magdeburg takımıyla eşleşti. İlk iki maçın ardından tarafsız sahada oynanan 3. karşılaşma da 1-1 bitti. Cim Bom kura ile tur atladı. Goller, Turan, Uğur ve Metin'dendi.
2.turda yine 3 maçlık bir seri vardı. Legia ile eşleşen Cim Bom ilk maçta 2-1 yenildi. Tek gol Metin'den geldi. İkinci maçı Metin'in golüyle 1-0 kazandı. Üçüncü maçı Legia 1-0 kazandı.
Ertesi yıl İsviçre'nin Sion takımına ilk maçta 5-1 yenilen Cim Bom'un tek golü Tarık'tandı. İstanbul'daki maçı Uğur ve Ayhan'ın golleriyle 2-1 kazandı, ama elendi.
Ertesi yıl Cim Bom yine başarısız oldu. İlk maçta Rapid'den 4 gol yiyen Cim Bom, İstanbul'da da 5-3 yenildi. Goller Ayhan, Ergin ve Yılmaz'dan geldi.
1971-72 sezonunda CSKA Moskova ile eşleşen Sarı Kırmızılı takım 1-1 ve 0-3'lük sonuçlarla ilk turda elendi.
1972-73'te ise Cim Bom ilk turda kayaya çarptı ve 1-1 ve 0-6'lık sonuçlarla Bayern Münih'e elendi.
1973-74'te de Atletico Madrid'e 0-0 ve 0-1'lik sonuçlarla boyun eğen Sarı Kırmızılı takım burada bir varlık gösterememiş oldu.
Kupa Galipleri Kupası'nda 1976-77'de AIK Stockholm ile eşleşen Cim Bom deplasmandaki maçı Gökmen ve Çilli Mehmet'in golleriyle 2-1 kazandı. İstanbul'daki maçta 1-1 berabere kaldı ve tur atladı. Buradaki golü de Gökmen attı.
İkinci turda Anderlecht ile eşleşen Cim Bom iki maçı da 5-1 kaybetti. İki maçtaki golleri de Gökmen attı.
1982-83'te Cim Bom ilk turda Finlandiya'nın Kuusysi Lahti takımıyla eşleşti. İlk maçı Raşit ve Mustafa'nın golleriyle 2-1 kazandı. Deplasmanda 1-1 berabere kalarak tur atladı. Golü Hocic attı.
İkinci turda Austria Wien'e İstanbul'daki ilk maçta 4-2 yenilen Cim Bom, deplasmandaki maçı Mustafa'nın golüyle 1-0 kazanmasına karşın elendi. İlk maçtaki 2 golü Sejdiç atmıştı.
UEFA Kupası'nda 1975-76'da ilk turda Rapid Wien ile eşleşen Cim Bom, deplasmandaki maçı 1-0 kaybetti. İstanbul'da ise rakibini 3-1 yenerek tur atladı. Goller Şevki ve Gökmen (2)'den geldi.
İkinci turda Galatasaray İstanbul'daki ilk maçta Torpedo Moskova'ya 4-2 yenilerek şansını kaybetti. Golleri yine Gökmen ve Şevki attı. Deplasmanda da 3-0 yenilerek elendi.
1978-79'da İngiltere'nin West Bromwich Albion takımına iki maçta da 3-1 yenilen Cim Bom başarılı olamadı. Gollerimizi Fatih ve Turgay atmıştı.
1979-80'de ise Kızılyıldız ile eşleşen Galatasaray ilk maçta İstanbul'da 0-0 berabere kaldı. Deplanmanda 3-1 yenilerek elendi, tek gol Güngör'den geldi.
1982-83'te Kupa Galipleri Kupasına katılan Sarı Kırmızılı takım ilk turda Finlandiya'nın Kk.Lahti takımını 2-1 ve 1-1'lik sonuçlarla geçti. İkinci turda ise Austria Wien'e İstanbul'da 4-2 yenildi, rövaşta 1-0 galip gelmesine karşın kupaya veda etti.
Galatasaray, 1986-87 ve 1987-88 sezonlarında üst üste kazandığı şampiyonluklarla büyük bir özlemi giderdikten sonra, Avrupa'da kazandığı zaferlerle bütün ülkenin gururu olmuştur. Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasında ilk kez yarı finale yükselme başarısını gösteren takım olan Galatasaray, bu başarılarıyla "Avrupa Fatihi" unvanını haketmiştir.
Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ilk tur ilk maçında deplasmanda Rapid Wien'e 2-1 yenilen Galatasaray'ın Savaş Demiral'la gelen nefis golünün büyük zaferlerin kapısını araladığını kaç kişi tahmin edebilirdi acaba?
5 Ekim 1988'de İstanbul Ali Sami Yen Stadı'ndaki rövanşta Tanju ve Cüneyt'in golleri Cim Bom'a 2.turu getiriyordu.
20 Ekim'de yapılan 2.tur ilk maçında Galatasaray İsviçre'nin Neuchatel Xamax takımı karşısında özellikle son dakikalarda uyurgezer gibi oynuyor ve 3-0 yeniliyordu. Bu, her şeyin bitmesi demekti.
Ama teknik direktör Mustafa Denizli, "Biz bu takıma İstanbul'da 5 atarız" diyordu. Basın kendisiyle alay ediyor ama o, inancını futbolcularına aşılamaya çalışıyordu.
Sonuçta 9 Kasım 1988 Çarşamba günü Ali Sami Yen Stadı'nda iki ekip karşı karşıya geldi Galatasaray maça şu tertibiyle çıktı:
Simoviç- İsmail (Bülent), Cüneyt, Erhan, Semih - Savaş Koç (Arif), Uğur, Cevad Prekazi- Mirsad, Tanju, Metin Yıldız.
Fırtına gibi oynayan Galatasaray karşısında her şeye rağmen 3-0'lık avantajı kaybetmeceğini düşünen bir rakip vardı. 19. dakikada Uğur'dan gelen gole ilk 45 dakikada başka gol eklenemiyişi, Neuchatel Xamax'ın hesabının tutabileceği düşüncesini yaratmıştı.
Ancak 53. dakikada 2. gol Tanju'dan gelince, İsviçreliler korkmaya başladılar. 3 gol için de taraftarlar biraz beklemek zorunda kaldı ama 76.dakikada Uğur'un attığı golden sonra artık Xamax'ın hiç bir şansının kalmadığını herkes görebiliyordu.
Nitekim 80.dakikada Tanju golleri 4'ledi ve işi bitirdi. Artık sadece Ali Sami Yen Stadı'nın tribünlerinde değil bütün ülkede futbol bayramı vardı. Tanju'nun son dakikalara doğru attığı 5.golle de zafer biraz daha perçinlenmiş oldu.
Böylece Galatasaray Türk futbol tarihinin en büyük başarılarından birini kazandı.
Cim Bom'un Neuchatel Xamax'ı 5-0 yendiği maçta kendini bilmez bir taraftarın yan hakemin başına attığı madeni cisim, Galatasaray'ın büyük bir sıkıntıya düşmesine neden oldu. Neuchatel Xamax'ın sahada kaybettiği maçı masada kazanmak için giriştiği manevralar ilk anda etkili oldu ve Galatasaray'ın bu maçta hükmen yenik ilan edileceği açıklandı.
Haber, Türkiye'de adeta bir bomba gibi patladı. Neredeyse bütün ülke ayağa kalktı. Kamuoyunun büyük desteğini arkasına alan Sarı Kırmızılı kulüp de UEFA nezdinde etkili girişimlerde bulundu. Başta Futbol Federasyonu olmak üzere, ilgili kişi ve kuruluşlar da Galatasaray'ın hakkının savunulması için destek verdi.
Sonuçta, özellikle Galatasaray'ın tuttuğu Alman Avukat Rauball'in başarılı savunması, Cim Bom'un masada da hakkını almasını sağladı ve böylece çeyrek finale gelindi.
Çeyrek finalin ilk maçında, 1 Mart 1989 Çarşamba gecesi Sarı Kırmızılı takım deplasmanda Monaco'yu 1-0 yendi. Bu maçta atılan gol, Cevad Prekazi-Tanju Çolak işbirliğinin nefis bir ürünüydü. Maçtan önce, "Ben topu alınca, sen penaltı noktasının üzerine koş" diyen Cevad Prekazi'nin nefis ortasına Tanju'nun uçarak vurduğu kafa şutu Cim Bom'a yarı finalin kapısını açtı.
Çeyrek finalin ikinci maçı, Galatasaray'ın cezası nedeniyle Köln'de oynanacaktı. Doğrusu, böyle bir ceza Cim Bom'un canına minetti. Çünkü 30 bin kişilik Ali Sami Yen Stadı yerine 60 bin kişilik Müngerssdorf Stadı'nda oynama imkanı doğmuştu ve taraftarların hemen tümü Galatasaraylı idi.
Sadece Almanya'dan değil, Avrupa'nın dört bir yanından gelen taraftarlar, Müngersdorf Stadı'nı Ali Sami Yen'e çevirmişlerdi bile.
Böylece Cim Bom hem daha büyük bir seyirci desteğine kavuşmuş, hem de büyük para kazanmıştı.
Karşılaşma öncesinde sahaya çıkan Jupp Derwall'e Galatasaraylı taraftarlar çok büyük sevgi gösterisinde bulundular. Öyle ki, bu büyük tezahürat nedeniyle duygulanan Derwall, gözyaşlarını tutamamıştı.
Karşılaşmayı, dönemin Başbakanı Turgut Özal da izlemişti.
Maçın 39. dakikasında Cevad Prekazi müthiş bir frikik golü attı.
Yaklaşık 40 metreden topa vuran Cevad'ın füzesi, yerden sadece bir karış havalanıp Ettori'nin sağından ağlara gittiğinde Müngersdorf Stadı'nda kıyamet kopuyordu.
Karşılaşmanın 74.dakikasında Bülent Korkmaz ile Cüneyt'in arasındaki anlaşmazlıktan yararlanan Weah'ın attığı gol, tribündeki 50 bin, tv başındaki 50 milyon Türk'ün korku dolu bir 15 dakika geçirmesine yol açıyordu.
Neyse ki kalan dakikalarda bir kaza olmamış ve Galatasaray yarı finale ulaşmıştı.
Bu, Türk futbol tarihinin en büyük zaferlerinden biriydi.
Sarı Kırmızılı takım bu maçı şu kadrosuyla oynamıştı:
Simoviç-Yusuf, Bülent Korkmaz, Cüneyt, İsmail- Muhammet, Erhan, Cevad Prekazi (Metin Yıldız), Semih- Mirsat, Tanju.
Yarı finalde Cim Bom, Romanya'nın Steaua Bükreş takımıyla eşleşti. İlk maçı 4-0 kaybedince bir şansı kalmadı. Bu karşılaşma 2-0 iken Tanju'nun attığı nizami golü Portekizli hakem ofsayt gerekçesiyle saymadı.
Rövanşta sarı kart cezalısı olan Uğur ve Tanju'nun oynamaması da Galatasaray'ın işini çok güçleştirdi. İzmir'de yapılan rövanş 1-1 berabere bitti.
Galatasaray'ın golünü, Cevad Prekazi'nin direkten dönen frikiği sonrasında Cüneyt attı.
Paz Kas. 16, 2008 5:43 pm
